30 Eylül 2011 Cuma

Buraya Kadarmış

Bugün bi işimi daha kaybetmiş bulunmaktayım.Sorun acaba bende mi geçimsiz olan ben miyim düşünüyorum da yok abi yok insanlar çok tuhaf ve ben insanları hakkaten tanıyamıyorum.

Çalışmaya tövbe ettim bu işler bana göre diil.İşyerindeki insan ilişkileri konusunda malesef başarısızım.Daha önceden tanıdığımı söylediğim erkek olan bir iş arkadaşım iyilikten maraz doğar misali tepeme çıktı.Yüz verdin deliye geldi sıçtı halıya.Kendine ait olan bir görevi,ben bana düşenleri fazlasıyla yaptığım halde yaptırmaya çalıştı bende kendisinin yapmasını söylediğim için 35 yaşında bir erkek karı gibi küstü.Benle konuşmak zorunda diil ama laf sokması,çekmeceleri açıp kaparken şiddetle kapatıp beynime balyoz indiriyor gibi davranması,ben yanından geçerken garip şekillere girip vebalıymışım gibi tuhaf hareketler yapması,kırovari şarkılar(sen şerefsiz...,hey hey taksi bütün işlerim gitti aksi,sen de benim hatalarımdan birisin sen en büyük duyguların katilisin senin için harcadığım zamana yazık(çekmece içi stokların yerlerini öğrettiği için zamanına yazık olduğunu düşünüp bu şarkıyı gönderiyor gerizekalı) )söyleyip göndermeler yapması ve benim gibi sinirli bir insanın tüm bu durumlar karşısında 1 hafta boyunca susabilmesi büyük başarıydı.Evet sadece bu kadar dayanabildim.İşte bu sebeple artık evdeyim ve başarısızlıklarımdan dolayı artık çalışmayı düşünmüyorum.Başıma ne gelirse gelsin her şerde bir hayır olduğuna ve edenin bulacağına inanıyorum.

Ben erdemli bir insanım oturur hatayı kendimde ararım hep.Ben kendimi,artılarımı ve eksilerimi çok iyi bilen biriyim.Bilmem belki de hata bendedir ama karşımda ilkokul mezunu İzmir'in Kale,Eşrefpaşa gibi çocuk yetiştirilmesinin dahi mümkün olmadığı tehlikeli bir semtinde yetişmiş,boşandığı eşi için kafasına şarjörü boşaltıcaktım diye cümleler kuran,kollarında hançere sarılmış yılanlı mılanlı dövmeleri bulunan bir insan vardı.Gençliğinde bitakım maddeler ile de tanışmış psikolojik sorunları olan bir arkadaştı onun yüzünden işimi kaybettim ama bu durumda bile içimde ona en ufak bir öfke yada onun bana duyup işimden olmama sebep olan kinin zerresi yok.Böyle olması gerekmiş oldu yani hayat devam ediyor.

Tek hatam kendine ait olan görevi kendisinin yapmasını söylemem oldu ve sonuç bu;işten çıkan ben kalan o.O ayak takımı(depoya inip çıkıp eksilen stokları getiriyordu) ve bulduğu bulacağı en kaliteli işi burası olan biri.Daha önceden kargoda kurye olan birisi.Bu sektörde sadece 6 aydır var.Taktik uygulayıp,başarılı olan kazanan o oldu kaybedense ben.Benim için önemli diil çünkü ben Fulyanna'yım vardır bunda da bir hayır hayat devam ediyor der ve  her zaman olduğu gibi gamzelerimi çıkarabilirim :) ha tabi tüm bu yaşanan çirkinliklerden alacağım dersi almış kulağıma küpe etmişimdir.

Hayat bana güzel :)

Öyle yani bitti işte..

20 Eylül 2011 Salı

Nerde Kalmıştık

İşim dışında anlatacak pek bişiler yok bu sıra.İşim,işyerim ve iş arkdaşlarımla ilgili çok dolu şeyler var ama anlatıp baymak ve mutluluğuma nazar değdirmek istemiyorum.

8 ay evdeydim ve günlerim çok  boş geçiyordu.Uyu,uyan,ye,iç,zıç gün bitti böyle iken hayatım tam zıttı bir biçimde inanılmaz yoğun geçiyor.Evde sıkıntıdan patlıyor iken şu an günde en az 50 kişi ile selamlaşıyorum :)
Madden ve manen istediğim koşullar oluştu kısacası mutluyum üstelik işimle alakalı öğrendiklerim bile beni mutlu etmeye yetebiliyor.İşe başladığım gün hayatıma birsürü terim girdi.(sph,cyl,siferik,silindirik,konveks,konkav,transpoze,organik,diamond,privex,organik e.t.,poly,zaid,nakız,plan eksi,plan artı,verplan ve daha fazlası)İnsanların ne dediğini anlayamamak çok sinir bozucu bir durumdu ama artık neyin ne olduğunu biliyorum üstelik geçen postumda camı elime aldığımda insanda miyop mu astigmat mı ne var anlıyacağım diyordum ya bunu bilmek o kadar kolaymış ki şu an kendime gülüyorum.:)

300(aslında 500 e yakın ama atraksiyon en çok bu kadarında oluyor genelde)çekmece ile aram gayet iyi sadece biraz daha hız kazanmalıyım aradığım camı 2-3 çekmeceyi açıp kapatıp buluyorum ama arkadaşlar tak die elini attığı çekmecede buluyorlar :) bende ben yapamıyorum die sinir oluyorum :D dün çok güzle bişi oldu bir ilki gerçekleştirdim.

Normal şartlarda  bi insanın yetiştirilmesi bi kaç ayı buluyormuş.Telefonlara bakıp sipariş almakta ayrı mesele.2-3 ay sonra telefonlara bakabilecek kıvama gelirmişim bu işi bilenler normal sürenin bu olduğunu söylüyorlar.Zaten bazı müşteriler seni tanımadığı için siparişi sana vermek bile istemeyebiliyorlar.Dün herkes çok dikkatli olmasına rağmen,telefona bakıcak arkadaşların muhakkak dükkanda bulundurulmaya çalışılmasına rağmen o yoğunlukta herkes bir yerlere dağılmak zorunda kalmıştı ve 2 telefon aynı anda çalıyor :) camın profesörü dediğim arkdaşım S. o kadar başarılı ki aynı anda 2 yere de cevap vermeye çalışıyor hatta lavaboya girerken bile telefon arka cebinde  giriyor yani :) buna rağmen o an döte geldik ve zır zırrr çalıyor S. birini açtı siparişini  alıyor öbür telefonu da açıp elime tutuşturmasın mı benim elim ayağım titriyor ve titrek bir sesle .. optik buyrun dedim ve karşı taraf siparişini söyledi :D o siparişi düzgün yazmak,doğru almak benim için şu an o kadar zor ki anlatamam yani.Allahtan 2 tanecik kısacık sipariş verildi de doğru aldım :) benim için inanılmaz bir mutluluk o sipariş fişinin fotokopisni çekip saklıcam :D stoklarımızı ve gruplarımızı iyice öğrendikten sonra telefonlara bakmaya hatta fatura kesmeye de başlıcakmışım.İşin ucunda sağlık var yanlış cam yollarsan hoş olmaz üstelik gözlükçüye cam geç gider, gözlükçü müşterisine vaktinde teslimat yapmadığı için mahçup olur sonrasında zincirleme olarak veryansın :D  Bu işte zaman çok önemli zamanla yarış ediyoruz günün nasıl geçtiğini anlamıyorum.Günde 3 kez kurye ile semtlere(gözlükçülere) cam yetiştirmeye çalışıyoruz.(saat 10 buçuk,saat 2 ve 4 te başımızı kaşımaya dahi vakit olmuyor) kuryenin gelmesine yakın telefonlar zaten hiç susmuyor hatta msn de sürekli ötüyor sipariş akışı oradan da devam ediyor 10 sn cvp verme titreşim yollıcam die helak oluyorlar hatta bu sıra çalıştığımız çarşıdaki gözlükçüler kendi gelmiş olup canlı canlı sipariş verebiliyorlar onların yanında çekmeceleri aç kapa yapmak hoş olmuyor elimi attığım çekmecede camı bulup şekil yapmam lazım :D  kuryenin çıktığını bildiği halde arayan da o kadar  insan var ki yetiştirin diyen mecbur kuryenin peşinden koşup yetiştirdiğimiz bile oluyor :D öyle bir spor yapıyorum ki görmelisiniz ilk günler bacaklarım çok ağrımıştı :)Akşamları ise kargo çıkışları ile şehirdışına yetişmeye çalışıyoruz.Hatta ve hatta çok ama çok acilleri şehirlerarası otobüs hatta uçak ile yetiştirme durumları bile var :S ne kadar çok gözü bozuk insan varmış ya ben bu piyasanın bu kadar iş yaptığını inanın tahmin etmiyordum.Bi gözlük alan bi kaç yıl kullanıyor hayır bir de  kullanmasa ne olucakmış bilemiyorum yani .

Not:Numaralı gözlük kullanan ey insanoğlu,çerçeve beğeniyorsunuz ve gözlüğünüzü hemen teslim almak istiyorsunuz ama bu işin, camın gözlükçünüze ulaşması,camın o beğendiğiniz çerçeveye göre kesilip yapılması yani işçiliği gibi o kadar çok detayı var ki arka fondaki insanlar camcısı,çerçevecisi ve işçilikçisi inanın arı gibi hiç durmadan zamanla yarışıyorlar.Gözlüğünüzü  azıcık geç aldığınızda gözlükçünüze çemkirmemeniz tavsiye olunur :)

11 Eylül 2011 Pazar

Yeni İşim :)

Yarın olsun bende ne olduğunu anlıycam demiştim en son..

Ben o gün işe başladım.İş girmek ve öğrenmek istediğim bir işti çünkü bu işi öğrenirsem kolumda bir altın bilezik olucaktı.Daha önce çerçeve(gözlük) deposundaydım.Çerçeveyi hatrı sayılır bir şekilde öğrenmiştim o kolaydı.Şimdi ise gözlük camı deposundayım.Bu sefer iş biraz daha zor işin içinde optik numaralar var çünkü.Göz doktorlarının yazmış olduğu numaraların camları stoklarda mevcut;çok farklı kalitede cam stoğu var.Camların özelliklerini,numaraları,göz rahatsızlıklarını ve dükkan içerisindeki stokların yerlerini öğrenmeye çalışıyorum.Yaklaşık 300 tane çekmece var ve hangi camın nerde olduğunu elinle koymuş gibi bulman,seri olman gerekiyor.Bir müşteri cam sorduğunda o stokta var mı yok mu bunları bilmek gerekiyor.Ben daha yeniyim ama daha ilk günden sipariş çıkardığım oldu arkadaşlar şimdilik iyi olduğumu söylüyorlar.Şu an ezbere iş yapıyorum ama zamanla bir camı elime aldığımda numarasından o insanda hipermetrop mu,miyop mu astigmat mı ne var bunları bile anlıyabileceğim kıvama gelicem Allah'ın izniyle :) Sirkülasyon çok fazla gün içersinde gerek çalıştığım çarşıdaki pek çok gözlükçüye,gerek başka semte,gerek şehirdışına sürekli cam yetiştirmeye çalışıyoruz.Zevkli ve güzel bir iş.

İş arkadaşlarımı zaten daha önceden tanıyordum ve hepsi şeker insanlar.Ben de bi an önce işi öğrenip,seri olup onların iş yükünü hafifletmeye çalışıyorum.Bazı işyerlerinde iş öğretmek istemezler ki yeni gelenin ayağı kaysın kalıcı olmasın die ama benim çalışkan arılar bana her detayı bir öğretmen edasıyla öğretiyorlar.Allah hepsinden razı olsun haklarını ödeyemem.

Ben şimdi çıkmalıyım çünkü iş arkadaşlarımdan birinin ayağı kırılmıştı ablamda dahil olmak üzere bu sektördeki bi çok insan toplanıp geçmiş olsuna gidicez.(Bu sektörde yer almayı,burdan kopmamayı en çok bu yüzden istedim;iş çevresindeki birlik beraberlik hakkaten çok güzel)Bu arada benim işe girmem bu kırık vesilesiyle oldu.Önceden merhabamın olduğu arkadaşın ayağı kırılınca acilen eleman lazım oluyor o kişi de ben oldum.

Böle işte tesadüflerle dolu bir işe giriş yaptım gittiği yere kadar da yolu var :)

7 Eylül 2011 Çarşamba

Beni Bi İş Buldu

Olumsuz sonuçlanan iş görüşmelerinden sonra 8 aydır  evde oturmaya iyi alışmışken,çalışmaktan da artık vazgeçmişken bi iş yine beni buldu.Yarın işe başlıcağım söylendi(başvuru yapma,iş görüşmesi olmadığı halde) gidiyoruz bakalım.

Bu kadar rahat olma sebebim patronumu,işyerimi ve iş arkadaşlarımı önceden tanıyor olmam sanırım.Önceden patronum olucak insana abi derdim iş arkadaşlarım olucak kişilerle de sohbetim olmuştu.Umarım bu insanlar patronum ve iş arkadaşlarım olunca da eski güzellikler devam eder.Dört ayak üstüne düştüm galiba yine :)

Hadi bakalım yarın ne olucak bende anlıcam.

6 Eylül 2011 Salı

Çeyiz Sapığının Muhteşem Dönüşü :)

İçinde çeyiz,ben ve alışveriş kavramlarının geçtiği bir film kurgulasam sanırım bu işe sapkınlık derecesinde meraklı olduğum için filmimin adı muhtemelen böle olurdu :D

Alışveriş yaparken her bir parçada ayrı ayrı mutlu oluyorum.Hatta gelir gelmez onları hemen kaldırmıyorum bikaç gün ortalıkta geziniyorlar onlara bakıp bakıp seviniyorum :)
Bunları da hemen resimledim ki daha fazla kirlenmeden kaldırayım.
Bayramın sağlıklı olduğum bir gününü bu alışverişi yaparak geçirdim.Ne zamandır English Home'a gitmek istiyordum fakat bana eşlik edecek zatların(malumunuz ablam ve eniştem :) )vakitleri olmadığı için bayram bizim için en uygun zamandı.Aklıma koyduklarımı,hayal ettiklerimi muhakkak almaya çalışıyorum.Bunun için Allah'a şükrediyorum hayallerimi alabilme imkanını bana verdiği için.Umarım bir iş bulurum artık o zaman bunların daha fazlasını alacağıma emin olabilirsiniz :) Daha almam gereken çok şey var çoookkk,nakit lazım :)

English Home ile ilgili komik bir anımı paylaşayım da gülün.Ben bu mağazanın önünden geçerken hep oranın çok pahalı bir yer olduğunu düşünür içeri girmezdim nasılsa benim bütçeme göre bişi yoktur der bakmazdım bile.Hatta önünden geçerken mağaza içinde bir Allah'ın kulunun olmaması benim bu düşüncemi kuvvetlendirirdi;"bak bak ne pahalı yer içerisi sinek avlıyor " :D fakat şimdi idrak ediyorum ki bu yiyecek diil,giyecek diil ki insanlar sürekli ev tekstili alsın ancak ihtiyaç olursa böle bir mağazaya gidilir  :)

Ben English Home'dan ilk alışverişimi gerçekleştirdim arkası gelicek inşallah :)
Fiyatları çok cazip üstelik tarzı çok farklı bakmanızı öneririm.

Denizci temasını çok seviyorum.Nette araştırdım içime en sinen desen English Home oldu.Hususi bunun için gittim.Allah nasip ederse ileride mutfağımda ve yatak odasında denizci teması oluşturmayı düşünüyorum alternatif olarak.Mesela yaz geldiğinde içim açılsın die sererim bu deniz kabuklu çarşafımı,başucuma koyarım şu minik küçük denizci kızı biblomu evime yazı getiririm :) Bu arada ben sadece 1 yıldır çeyiz alışverişlerimi bloğumda paylaşıyorum ne,nerede,kaç liraya satılır tarzında sizlere yardımcı olmak niyetiyle ama daha öncelerden alınmış çok şeylerim var yatak odasındaki denizci temasını tamamladım diyebilirim sadece bir kaç ufak detay daha olabilir denizci temalı yatak üzeri kahvaltı tepsisi,marine temalı saat,balıklı başucu sürahisi gibi..

Denizci temalı çarşaf:24,90 lira
Mutfağım için denizci temalı 2'li tutacak:7,90 lira
küçük biblo herhangi bir yerden 3 lira

Pembe çiçek işli havlu:9,90 lira
Çıtır çiçek desenli havlu:12,90 lira



 3'lü bavul dekoratif kutu seti:19,90 lira
Şimdi sırada Paşabahçe alışverişi var :)
Ortada evet bir damat adayı yok ama yumurta kapıya dayanmadan hayallerim çerçevesinde aklıma koyduklarımı şimdiden oluşturmaya çalışıyorum malum o telaşlar içinde böle şeyler unutulur hep.Beni Allah nasip eder de birileri istemeye gelirse kahve sunumunu kesinlike düz beyaz fincanlarda yapacağım yanında başka atraksiyonlarımda var fakat onlar bende saklı fikrimin çalınmaması için şimdi paylaşmıyorum kusura bakmayın :D evde kalmazsam birgün o günlerde gelirse görürsünüz :) düz beyaz ya da country tarzı ama dümdüz olmıyan şık bişi istiyordum kendinden kabartmalı bişi..
Paşabahçede gezerken işte budur dedim aradığımdan daha da mükemmelini bulduğum için hemen kaptım.O kalpli saplarına vuruldum;benim gibi kahve keyfi yapmayı seven bir manyak kahvesini içtikten sonra mest olup aşık olduğu bu fincanlarını da sanırım yer :D
Benim şirin fincanımı bu kadar mı sandınız siz hayır onun kalpli saplarının dışında çok ama çookk güzel bir atraksiyonu da var.Fincanların içinde ve tabaklarında kendinden falı da mevcut :D

Umarım kalpli olan fincan isteme günü damada çıkar :D bu arada bu fincanlar benim için çok özel onlar isteme günü kahve içilip tekrar kutusuna yerleşip çeyizimin en baş köşelerinde şirin yuvamda kullanılmak üzere kaldırılıcak :)
fincan takımı :39,50 lira
Bu da yine Paşabahçe'den mutfak askım:29,95 lira

Not:Allah'ım gücüne gitmesin ama ben herşeye bu kadar çok özendiğim için bana evlilik nasip etmiyorsun sanırım ama inan öyle diil bunların hepsini bir anda almaya ne vaktim yeter ne bütçem die yavaş yavaş düzüyorum.Sen bana herşeyin hayrlısını ver geç olsun da güç olmasını Allah'ım ama nolur bunları anlamıcak öküz bir koca verme AMİN :)