29 Mayıs 2010 Cumartesi

Hayat Ne Garip :(

Dün ailecek çok üzücü şeyler yaşadık.

Ablamın evine gitmiştik temizlik yaptık bazı şeyleri yerleştirdik.Çok yorulduk ve eve bir an önce gelip uzanmaktı hayalim.

Eve girmeden,alt katımızda oturan anneanneme bir uğrayayım dedim.

Anneannem 78 yaşında filan.Kalp,tansiyon,şeker hastası bir de beyninde kan pıhtılaşması gibi bir sorunu var yanlış söylemiyorsam.Sürekli içtiği kalp ve beyinle ilgili hapları vardı yani.Ara ara oluyor bu durumu yaşadık daha önceden de.

Her seferinde üzülüyoruz,bişi olmasından korkuyoruz ama şükür eve geri geliyor.

Uğradığımda yatıyordu,soğuk terler döküyordu.Lavaboya gitmek istedi ki biz yığılıp kalacağını bildiğimizden kaldırmak istemedik.İlle kalkmak istedi kaldırdık ve yine yığılıp kaldı.

Neyse dayım ambulans filan çağırmıştı,geldiler.

Adi doktor(ben bu meslek grubundan nefret etmekle çok isabetli bir karar vermiş olduğumu bir kez daha gördüm,bi kaç doktor haricinde sanırım tüm doktorlardan nefret ediyorum)eve girer girmez anneanneme bakacağına evdeki insanları saydı.

Ne bu kalabalık diyecek aklı sıra.Sonra bir komşumuza,daha gelen var mı,buyrun buyrun gelin, daha çağırın insanları filan die kalp kırıcı laflar etti.

Hastanın başı kalabalık edilmez,heleki hasta nefesten sorun yaşıyorsa rahat nefes alabilmesi için başına kimsenin toplanmaması gerekir bunu bende biliyorum cahil değilim ve herşeyden önce anneannemin sağlığı bu kadar kötü bir durumdayken gerekirse insanları evden de kovarım,kuru kalabalık yapmayın annneanmem nefes alamıyor,toplanmayın başına derim yani.Bizim burada komşuluk var;insanlar iyi günde de yardıma koşar gelirler kötü günde de koşar gelirler.

Evin içi evet kalabalıktı ama annneannemin başı kalabalık değildi.Yani bu terbiyesiz adamın işini yapmak yerine böyle yapması hiç hoş değildi.Hepimiz şok olduk böyle bir tutum karşısında.Bu sinirli doktorun böyle oyalanacağını,zaten gergin olan ortamı daha da gereceğini bilsek ambulansla değil de bir taksiyle giderdik ki taksiciyi de kapıdan geri yolladık ambulans geliyor siz gidebilirsiniz die.

O an doktora,"insanları sayacağına hastayla ilgilensen" diyecektim ama sustum kadın orda can derdinde bu hayvan herif insan sayıyor.Böyle bir doktora da ilk kez rastlıyorum ve bu adam ambulansta görevli düşünebiliyonuz mu.Adamın yaşıycağı varsa da ortamı gerip adamı gebertir böyle doktorlar.

Neyse gerzek herif sonunda işini yaptı ve anneannemi ambulansa koydular şükür.Bu seferde ambulans bi 10 dk kadar kapımızın önünde bekledi.Ben doktor değilim bilmiyorum adamların vardır bir bildiği elbette  ama benim bildiğim ambulans gelir,hastayı alır,naniii naniiii acil bir biçimde gider.Bu kapımızın önünde beklemeye gelmiş heralde.Bu da bir komşunun dikkatini çekti camı vurdu,doktor indi noldu dedi.Siz neden hala gitmiyorsunuz dedi komşumuz kızdı.Adam da cevap çok;ben dedi yolda gidene kadar burada müdahale ediyorum.Hem gidip hem müdahale edilemiyo galiba :S Neyse ambulans duruyo hareket ettiği yok kapıda açıktı annanemi bir kez daha öpebilir miyim dedim ne gerek var çok lüzumsuz dercesine bir bakış baktı.

Ben de hastaya moral olacağını söyledim hem de anneannemin kokusunu içime çekmek istiyordum o an.Ben gün içersinde kendisini çok öpen, özelliklede kafasından öpüp kokusunu içime çekmeye bayılan bir torunum :(

Doktora kokusunu alayım bir kez diyemedim o öküz ne anlar bundan.

İyi dedi öp.

Girdim öptüm ve ambulanstan inerken adama dönüp "siz de çok sinirlisiniz" dedim öküz gülümsedi de içim rahat etti(yoksa annanem kötü bir doktorun elinde kalacak die üzülüyordum)yani ben anlıyorum işi çok zor kimbilir bizden önce eline nasıl bir hasta düştü.Elinde biri can verdi belki de,kimbilir nasıl psikoloji içerisinde adamın dengesi bozulmuş belli.Ona da hak veriyorum ama bizim de orada canımız gidiyor al git hastayı müdahaleni yap napıcaksan yap yani.

Bozyaka SSK hastanesine götürmüşler akşam 22:00 gibi teyzemle gittik.Biz hastaneden girer girmez bir ışık gözümü aldı ambulanstı.Arkamdan geliyor sandım yol verecektim arkama dönüp baktım.

O sırada da bahçede eniştemle karşılaştık şimdi çıktılar dedi.

O dönüp baktığım ambulansta meğersem anneannem varmış ve Dokuz Eylül Üniversitesine sevketmişler.Üniversiteye gidiyorsa durum tehlikeliydi gerçekten.

Çok şükür bilinç yerinde konuşup el sallıyo filan ama kalbi bu sefer gerçekten teklemeye başladı.Nabzı 20 lere filan düşmüş galiba bilmiyorum yalan olmasın.

Kalp pili takılması gerekiyornuş bu nedenle Dokuz Eylül'e sevketmişler.Tansiyon problemini halledip takmaları lazımmış şu an tansiyonu dengelemeye çalışıyolarmış.Bu arada diyalize girecekmiş :(

Bizim ailede şeker hastalığı var bu sebeple hayatını kaybeden insan bile var die daha önceden bahstemiştim.

Benim dayım da diyalize giriyor,o da şeker hastası.

Annem de şeker hastası benim.Off için sıkıldı;anneme ayrı üzülüyorum,dayıma ayrı,anneanneme ayrı,kendim içinse şeker hastalığına çok meyilli biri olduğum için endişeleniyorum.

Not:Bugün benim doğum günüm ve ben ilk defa önceden bir post hazırladım.Duygularımı anlık paylaşan biriyim önceden post hazırlamazdım hiç.Aptala malum olurmuş.Düğün hazırlığımız var die eveli gece hazırlamıştım o postu otomatik yayınlanacaktı.Sizin anlıcağınız bugün o posttaki gibi gamzelerim filan yok :(

Dua edin olur mu?

29.05.1984 (ayy na kadan güzel bi gün)



Siz,benim doğum günümü unuttunuz di mi?(kendimi duvardan duvara çarparak ve küserek söylüyorum kafanızda canlandırın :D)

Bugün çok güzel bi gün çünkü  tabisi doğumgünüm :) (ahaahaaahaaaaa,omzumu sallayarak güldüm)

Ben özel günlerde takarım bu tacımı(gelin tacı)

Ya neyse gülmekten ölcem yine :)

Türk Malı dizisini çok seviyorum Abiye Kuzuya  bazı hödük huylarımı çok fazlasıyla benzetiyorum ha bir de iri gözlerimi :D




Bu diziyi bilmeyenleriniz için söliyim bu kadın bir manyak ve bunun bir gelin tacı var o tacı  normal günde de(onun için özel günlerde doğum günü vs.de özellikle) takıyor.Geçenlerde bunun doğumgünüydü ve kocası unuttu  die ortalığı birbirine kattı.

Siz de benim doğum günümü unuttunuz di mi :) yok yok ben ortalığı birbirine katmayacağım kutlayanda kutlamayanda  sağolsun deliye hergün doğumgünü nasılsa :D

Geçen gün ablam gelin tacını almış,ee doğumgünümde yaklaşıyordu  ve aklıma birden bu geldi zaten Türk Malı dizisine değinmek için yer arıyordum böle iyi oldu.Ben bu resimleri çekerken çok eğlendim harbiden kendimi bi an Abiye Kuzu sandım :S

Neyseeee bugün benim doğum günüm,26 oldum.Henüz pastamız yok bilmiyorum akşama belki bir suprussss olur.

Yıllar hakkaten çok çabuk geçiyor çünkü bu,blogta  4. doğum günüm ve ben her yıl bir önceki yıl neler yazdığımı hatırlıyorum:S

2007' de sizlerle birlikte kutladığım doğum günüm

2008 'de sizlerle birlikte kutladığım doğumgünüm

2009'da sizlerle birlikte kutladığım doğumgünüm

ve işte bugün..

Not:Her doğumgünümde yaptığım hatırlatmayı yine yapacağım :) bugün aynı zamanda İstanbul'un fethidir,tarihi bi gündür.

İstanbul gibi kız oluşum doğduğum günden belli anasını satıyım(her doğum günümde yaptığım geyiktir) :D

ya bu resim çok tatlı geçen yıl koymuşum bunu,tekrar koyasım geldi :)



12 Mayıs 2010 Çarşamba

Bilişim Suçlarına Duyarsız Kalmayın


Çoğumuz blog tutuyoruz gün içersinde nette çok fazla vakit geçiriyoruz, bilişim suçlarını bizden daha iyi tespit edecek birileri olamaz heralde.

Bu postu,dün tıkladığım bir sitenin kapatıldığını görür görmez yaşamış olduğum sevinç üzerine yazıyorum.


Bunun için çok sabrettim çünkü yaklaşık 1 yıldır susuyordum ve içim içimi kemiriyordu.Sessizce(bknz:su uyur düşman uyumaz,havlayan köpek ısırmaz) bişilerin mücadelesini veriyordum kendimce[bloğumda o siteyi deşifre edip hadi gidip yorumlarımızla bu siteye savaş açalım ya da facebook(o  sitenin de zaten üyesi değilim) üzerinden bir grupta biz kuralım bunlara ülkemizin rejimini öğretelim gibi bir girişimde bulunmadım bu çünkü toplumu germeye bölmeye yaramaktan öte geçmicek bir durumdu;yapılması gereken tek şey bu sitenin kapatılmasıydı onun da mücadelesini tek başıma verebilirdim]

Tarih:19 Mayıs 2009

Tesadüfen bir site buldum.

Atatürk'e ve ülkemizin rejimine savaş açmış,insanların beynini yıkayan(gerçi beyinleri olmayanların beyni nasıl yıkanır orası da ayrı bir muamma da) bir siteydi.Atatürk ya da Laiklik hakkında ödev araştıran bir çocuk mazallah internette ödevini araştırıyor olsa Atatürk'ün namussuz,dinsiz olduğunu düşünecek o derece yani.Örnekler vermek Atatürk'e verdikleri sıfatları burada söylemek dahi istemiyorum.(bu arada bunlar bir pkklı filan diil şeriatçı bir site)

Atatürk'ün yapmış olduğu Harf İnkilabının bile gavurlaşma yolunda atılmış bir adım olduğunu bile söylüyorlardı üstelik bunu yaparken bile mok attıkları alfabemizi kullanarak yapıyorlardı yani Türkçe yazıyorlardı.Kendilerine savundukları şeyin ne kadarda yaman çelişki oldugunu bile zamanında yorumlarımla belirtmiştim.Sitenizi Arapça yazın madem Harf İnkilabı sizi bu kadar geriyorsa demiştim.Kendileri de bana gün gelir siteler Arapça yazılır sen içini ferah tut boşuna meraklanma diyerek benimle dalga geçmişlerdi.Bir ara da benim sesimi tümden kestiler yorumlarımı onaylamayıp beni sinir ettiler(gerçi buna hak verdim şahsen bunlar da bana gelip yorum yazsa yayınlamam :D)Neyseki kalemleri kırılmış.Ha bu insanlar bu arada televizyona da gavur icadı dien yobazların ta kendileri oluyor ama maşallah gavur icadı interneti (ki tvden daha tehlikeli hani porno morno izlemek için çok daha müsait)kullanıyorlar.Bu gavur icadını işlerine gelen yerde kullanmayı çok iyi biliyorlar.Ulan facebooka ben bile üye değilim tanımadığım erkekler arkadaşlık yolluyor die.Siz birbirinize el vermezsiniz haremlik selamlıklarınız  vardır da facebokta çok güzel yorumlaşıyodunuz haremlik selamlığa çevirmemişsiniz hayretim şaştı(şaşkınlığımın yanı sıra yobazların bir nebze de  olsa çağdaşlaşma yolunda olduklarını görünce ayrıca sevinmiştim çünkü  facebook konusunda onlardan daha yobazım :D)

Onların yazdığı satırları okurken elim ayağım titriyordu karşımda olsalar parçalayacak kadar sinirlerim bozuluyordu.

Sayfanın sağ üst köşesindeki çarpıya bas ve git ne kadar da basitti benim için ama ben o an itibariyle harekete geçtim ve netten bilişim suçlarını nereye şikayet edeceğimi araştırdım.Emniyet Genel Müdürlüğüne mail attım oradan yanıt geldi gideceksiniz Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat şikayet edeceksiniz dediler.Sabrettim bunun cevabı bu kadar kestirilip atılacak bişi olamazdı olmamalıydı.

Bu 1 yıl içersinde bazı haber programlarına bile böle bir sitenin varlığından ve bunların kaleminin kırılması gerektiğinden bahseden mailler de attım.

En sonunda Bilişim Suçlarını şikayet edebileceğimiz formu buldum.Atatürk'e hakaret için ayrı bir bölüm bile var;bir Türk genci olarak teşekkür ediyorum.İnternette kumar,fuhuş,dolandırıcılık için ayrı ayrı şikayet bölümü varken Atatürk'e hakareti şikayet için ayrı bir bölüm açmaları  çok yerinde olmuş.

Bu insanların facebook üzerinden de 3000 kusur hayranı vardı.Bu ülkede pkklılar dışında bu kadar çok bölücünün olması da ayrı bir üzüntüydü.pkklıların tuttuğu saf belli adamlar biz düşmanız diyorlar ve biz Türk Halkı,Ordusu en azından neyle nasıl savaşacağımızı biliyoruz.Ama bu tip bölücüler var ki onların düşmanlığını sezmek mümkün bile olamayabiliyor bazen.İşte bu daha da tehlikeli.

Atatürk'e hakaret eden bir sitenin 1 yıldır kapatılacağı günü bekliyordum ve dün bu sevindirici şeyle karşılaştım.Bakalım facebooklarına da el konmuşmu die tıkladım ki evet faceboklarındaki 3000 kişide çil yavrusu gibi dağılmış ya da dağıtılmış bilmiyorum ve duvarları bomboş kalmış hade bakalım şimdi o facebokta boş kalan duvarınıza ATATÜRK posterini yapıştırın gari.

Size bu ülkeyi Atatürk armağan etti,bu ülke Türkiye ve bu ülkenin rejimini artık kabullenin.


Not:Bu site benim şikayetim üzerine kapatıldı gibi bir iddiam yok keşke bu başarı sadece bana ait olmuş olsaydı gururla söylerdim ama ben bu ülkede benim gibi duyarlı pek çok vatandaşın olduğunu düşünüyorum.Eminim pek çok kişinin şikayeti üzerine takibe alınmış ve gereken yapılmıştır.Ben sadece çok doğru bir şikayet yapmış olduğum için kendimle gurur duydum ve verdiğim mücadeleden dolayı sevincimi belirttim o kadar :)


Bilişim suçlarını şikayet etmek için burayı tıklayın.(5816 sayılı yasaya aykırılık dien bölüm Atatürk aleyhine işlenen suçları şikayet edeceğiniz yer)

6 Mayıs 2010 Perşembe

Alsancak'ta Hıdırellez


Biz Hıdırellez'i büyük bir coşkuyla kutlarız.Benim için Hıdırellez gerçekleşmesinin mümkün olmadığı,hayalden öte geçemicek şeylerin gerçeğe dönüşmesi anlamı taşıyor çünkü :)

İnanmayan inanmaz ama ben  bu günü kutluyorum ve sahip olduğum bazı şeylerden dolayı bunun gerçekliğine inanıyorum.

Daha önceleri Hıdırellez'i evimde kutlardım hep;daha doğrusu evde gazete,dergilerden dilek kesmekle ya da dilek çizmekle filan uğraşarak geçirirdim, yakın çevremizdeki sokakları dolaşır ateşten atlayanlara bakardım.Çocukkense o ateşi yakabilmek için bütün çocuklar çalı çırpı,araba lastiği filan toplardık.Ne kopil çocuklardık.Dün mahallemizdeki miniklerin ateş yaktıklarını görünce aklıma bizim çocukluğumuz geldi.Bizim babamız marangoz olduğu için ateşin odun kısmını biz temin ediyorduk :D Mahallemizdeki çocuk sayısı çok fazlaydı herkes birbirinin ateşini bile kıskanırdı;biz daha büyük yaktık,sizin ki daha küçük bilmem ne :D

Dün bir arkadaşımızın babası kapı önünde oturuyordu da ayaküstü sohbet ettik.Fikret amcam mahallemiz sessiz kaldı tüm yaşıtlarımız evlendi eskiden biz de şu çocuklar gibi ateş yakıyorduk değil mi dedim eskilere daldık :)

Neyse şu son senelerde Hıdırellez'i kutlamak için kalabalığa karışıyoruz.Geçen yıl İnciraltı'na gitmiştik.Orası daha sessizdi pek atraksiyon yoktu.Biz de bu sene Alsancağa gitmeye karar verdik.Çünkü tüm İzmir orada toplanacaktı herzamanki gibi.

Önce  Sunset'te oturduk biraz.Bana pek hitap eden bir yer değil.Yan masalarda kodaman işadamı kılıklı adamlar birasını yudumluyor başka masalarda kadın kadına gelmiş güzel memleketimin çok çağdaş 50 yaşındaki  teyzeleri bira içiyor filan.Ben de İzmirli olmama rağmen bu kadar çağdaş olmayı sanırım hiç bi zaman beceremeyeceğim :) ben içmiyorum ama içene afiyet ossun götürrr deyzemmm,yarasın ne diim sana ben:D

Sunsette kola içen bebe gibiyim :D Neyse bana pek hitap etmeyen bir mekan olduğu için ve de Fenerin mağlubiyeti Trabzonun galibiyeti üzerine Sunset'in önünde çıkan boğa güreşi üzerine mekanı terkettik :(

Ulan kim kazandıysa kazandı gerzek herifler birbirinizi yumruklamaya dövmeye değer mi Allah hepinizin cezasını versin ben böle dövüşkenler görünce çok üzülüyorum.Onları ayırmak istiyorum ama bayan başıma etrafta onca polis ve adam geçinen adamlar varken bi bayana yakışmaz heralde artistlenir gibi.Ha birde arada ara dayağı yerim mazallah :D

Ha bu arada şuna da değineyim;bazı  polisler siz Allah aşkına bi kavga dövüş olunca seyretmek yerine ayırmayı neden tercih etmiyorsunuz?

Sevmediğim 3 meslek grubundan biri polisliktir(diğeri avukatlar ve doktorlardır) zaten.Şimdi yeni nesil polisler eskiye nazaran daha iyi olsa da ııhh bu meslek grubunu sevmiyor sevemiyorum.

ayy aman ne diyodum bak Sunsetten sonra Pa Pizta'da karnımızı doyurduk.

Ardından Sevinç'ten dondurmalarımızı aldık ve Gündoğdu'ya gittik.

Tepecik Senfoni Orkestrası die bir grup vardı.Tepecikliler(çingeneler) insanı coşturur,eğlendirir müzikleriyle ben böle biliyorum ama dün baygınlık geldi hiç ama hiç beğenmedim.İzmirli Taylan olsa çok daha güzel olurdu :D Üstelik organizasyonda bir problem vardı ve çok geç başladı.Aziz Başkanı yakından gördüm bi buna sevindim.Bir de halk kendi kendine zaten coşuyordu o anlar keyifliydi işte.

Organizasyonun bozukluğuna aval aval bakınır ve kendi kendimize eğlenirken :)


Benim ve sanırım biz İzmirlilerin düşüncesini özetleyen en güzel cümle;



Saat 23:00 gibi eve geldik ve dileklerimi kestim,dua ettim işte bir Hıdırellezi'de böyle geçirdim,gelsin 2011'in Hıdırellez'i :)