20 Şubat 2013 Çarşamba

Dişilik mi? Kişilik mi?



Kitaplar birikmeden devam edelim :)

Bu aralar kişisel gelişim kitapları ve kadın-erkek ilişkileri üzerine kitaplarla kafayı bozdum sanırım.



Şu erkeklerin dilinden anlıyamadım, nasıl davranacağımı bilemedim, hiç ilişki yaşamamış olmanın verdiği tecrübesizlikle yemek yemeyi yeni öğrenen küçük bir çocuğun yemeği eline yüzüne bulaştırması gibi hep üstüme başıma bulaştırdım :D

Ve sonunda küçük bir çocuk gibi sobaya yaklaşınca nasıl cıss diyoruzz işte ben de erkeklere yaklaşınca cıss olacağımı öğrendim :D

Bu konuda çok güzel bir önerme yazayım bari :D

Soba yakıcıdır yanarsın.
Erkekler de yakıcıdır yaklaşırsan yanarsın. 
Öyleyse erkekler sobadır :D

Bu da nerden aklıma geldiyse; lisede mantık dersinde öğretilen ve benim çok sevdiğim önermeden yola çıktım :D

Gerçekler acıdır, biber de acıdır, öyleyse gerçekler biberdir.

He dedim ben şu karşı cinsi anlayamıyorum hayatımda kavgaları da hep erkeklerle ettim.

Okulda, dershanede, işyerlerinde kavgalarım hep erkeklerle olmuştur hepsi de bana gıcık olmuştur :)

Bende bir sorun var bulmalıyım bunu. Dedim kitaplar belki işimi görür okuyayım da şu karşı cins ne istiomuş bizden öğrenim belki erkeklerle iyi geçinebilirim :D

Ama ben yine bişi öğrendim ki yok istediğin kadar kitap oku, istediğin kadar nasıl davranman gerektiğini bil, istediğin kadar akıl al, istediğin kadar strateji uygula ama yine aynı tas aynı hamam; köpek yiceği boktan vazgeçmiyor :D

Kitabı niçin okuduğumu annattım. Şimdi kitaptan ne anladığımı annatim :)



Kitabı okurken çok eğlendiğimi, kendimi bulduğum bölümlerde koptuğumu, çok beğendiğimi, şiddetle tavsiye ettiğimi söylemeliyim öncelikle.

Kitap çerez gibi 2 saatte bitti.

Kitap 3 bölümden oluşuyor; ilki erkek çeşitlerini anlatıyor, diğeri kadın erkek-ilişkileri üzerine, üçüncü bölümde ise biz kızların çeşitlerine değinilmiş.

Kendimi bulduğum kadın tiplerini yazayım bari siz de kopun :D

Romantik Kadın Tipi;

Dünyada değil bir masalın içinde yaşamaktadırlar. Beyaz atlı prens-hem de atıyla-mutlaka vardır. Pembe panjurlu evlerinde yaşamak için onu alıp götürecektir. Mumlar en sevdiği aksesuarlardandır. Pembe rengine aşıktırlar, kullandıkları hemen her şey pembedir. Bir erkeğe aşık olduklarında-ki genelde adamın hiç haberi yoktur-bütün yürekleriyle bağlanırlar. Platonik aşk onlar için vardır.

Çiçeklere bayılırlar, minik bir papatya onları kendilerinden geçirebilir. İyi niyetlidir, bir erkeğin onu kandırmak isteyebileceğine asla inanmazlar. Radyo dinlerken şarkılar tutarlar. Çıkan romantik şarkıya gözyaşlarıyla eşlik ederler. Saf bir dünyaları vardır.

İyi bir eğitim alıp çalışsalar da hayatlarını o prensi beklemeye adarlar. O prens gelecek sonsuza kadar birbirlerine aşık yaşayacak ve mutlu olacaklardır. Mütemadiyen çeyizlerine yeni bir parça eklerler bu yüzden(koptum burda :D)

Bu tipteki kadınlara iyi bir keman virtüözü, aşk romanları yazarı, emekli balet, erkek dadı veya libidosu düşük olup da herhangi bir meslek grubundan erkekleri önerebiliriz çünkü fazla romantizm bir süre sonra her erkeği kısırlaştıracaktır.

Polyanna'nın kankası, Şekerkız Candy'nin kuzeni kadın tipi;

Olumlu kadınlardır. Saftırlar. Onları kandırmak çok kolaydır, çünkü son derece iyi niyetlidirler. Kötülük yapmak akıllarına gelmez, başlarına geldiğinde şok olduklarından dünyaları yıkılır. Son derece hassastırlar. Pembe kıyafetler, kurdeleli tokalar, babet ayakkabılar temel kullanım malzemelerindendir. Pembe panjurlu ev ve beyaz atlı prense can-ı gönülden iannırlar. Bir gün o adamın atıyla olmasa da mutlaka kendisini bulacağına inanırlar.

Etrafındaki insanların sıkıntılarını dinleyip onlara pozitif olmayı öğretirler. Hayatlarında aksama olduğunda bile duraklamazlar zira dedik ya Polyanna kankalarıdır. Hayatlarına ve çevresindekilere özen gösterirler, çay bahçelerinde garsonları çağırmakta zorlandıkları gibi sürekli tebessüm ve kibarlığı kendini hemen beli eder. Esnafın sevdiği müşterilerdendir, genelde kabalaşmazlar.

Havanın mis kokusunu içlerine çekip gökyüzüne bakmayı severler. Sevgi kelebekleri sınıfının bir numaralı öğrencisidir. Duygusal müzikler dinlemeye bayılırlar. Romantizm onlar için vardır. Erkekler için aranılıp bulunmayan kadın tipidir, çünkü çok kolayca kandırılırlar. Belki de tek eksiklikleri öfke barındırmadıkarından içlerinde tutku yokluğudur. Çocuksu konuşmalarıyla da sizi bayıltma ihtimalleri bulunabilir.

Doktor bu tiplere "ne yersen ye" der. Yani zaten bu kadınlarla geçinmemek zordur. Hatta bulsam ben bile evlenirim.

Şefkatli kadınlar;

Sevgi doludurlar. Her an bir kurabiyeyle içinizi ısıtabilirler. Kekler, kurabiyeler ve börekler onların hayatlarını doldurur. Mahalledeki çocukları toplayıp süt eşliğinde ikram ederler. Sevilirler. Beslenmeleri sevgiyledir zaten. Çocukları onu taparcasına severler, ilerleyen yaşlarında torunlarının vazgeçilmezleri olurlar. Genelde tontondurlar. Kilo onlar için vardır sanki, asla fazla durmaz. Varlıklarıyla mutluluk ve neşe saçarlar. Genelikle gülümserler, öyle pek fazla okumuşlukları yoktur, ama varlıkları dünya için başlı başına erdem ve kültürdür.

Mutfak evin en sevdikleri yerleridir. Un, yumurta ve yağın iyisini bilir çuval çuval alırlar. Çiçekleriyle konuşup onları sevgiyle büyütürler. İçlerinde kötülük yoktur denebilir, genelde bir kötülük duydukarında çok üzülüp şaşırırlar. İnanamazlar insanlar nasıl böyle diye.Kocaları onları akrabası gibi severler, annesi gibi kardeşi gibi. Pembe suratlarıyla pazardan döndüklerinde yine mutludurlar. Esnaf sever, konu komşu sever. Bir gün kaynana olduklarında eminim gelinleri için bulunmaz bir nimet olacaklardır.

Tabakların dolu olması insanların onun yemeklerinden keyifle yemeleri onlar için mutluluk kaynağıdır. Anne olmak için doğmuş gibidirler. Genç kızlıkları saf ve tatlıdır. Onlara kötülük yapmak nerdeyse mümkün değildir, üzüldüklerinde gözlerinde yaşlarla suskunlaşırlar. Dedikodu etmeye bile mecalleri yoktur, üzüntüleri çok şiddetli geçer. Bu kadınlara kötülük yapanlar evet gerçekten kötüdürler. Her eve her mahalleye muhakkak lazımdırlar. Devletin özellikle onları korumaya alması şarttır :D

Böyle kadınların, midesine düşkün, aile babası olmaya ve göbek salmaya yatkın, erzaka ulaşımı kolay olacak erkeklerle evlenmesini öneririz.(Bende zaten kelli felli göbekli bulurum genelde :D) Kasap, fırıncı, pazarcı, kuru bakliyatçı, kabzımal gibi esnaf gruplarında yer alan kişilerle evlenmeleri hayat boyu mutlu yaşamalarını sağlar :D

Allah cezamı versin ki bunu birgün ben de düşünmediysem nolim :D kocam getirsin ben pişireyim taşırayım haahaaaahaaaaaaa :D


Kitapta kesinlikle çok daha fazlası var bu ne ki kesinlikle erkekler de kızlar da alsın okusun :D

14 Şubat 2013 Perşembe

Gözlerim Belerdi (patronum saolsun) :D


Yaaaa yok böyle güzel bir duygu daha yaaa :)

Ben bugün hayatımda ilk defa çiçek alıyorum.

Bir insan kendine çiçek geliceğini bilmesine rağmen, geldiğinde hiç bir sürprizi olmamasına rağmen yine de mutlu olabilir mi ? bence evet olabilir.

Sabah patronumla oturuyoruz hadi git çiçekçiye sipariş ver gel dedi eşi için ve benim için :)

Bende ben çiçekten böcekten anlamam kartını alıp gelim sen kendin ver siparişini dedim. Benim için de zahmet etme çiçeğe yazık etme olsun benim de sefgilim olunca bu duyguyu yaşarım elbet dedim güldüm :D

Patronlarım benim abim gibidir; benim bu bahtsız bedevi hallerimi onlar da iyi bilir. Beni abi gibi korur kollarlar. Onlara derdimi anlatırım.

Hani bizim sokakta biri vardı beni reddeden işte ona gidip sizi barıştırayım mı bile demiştir bana saolsun :)

Yok yaaa olmassss beni istemeyeni ben nie istim erkeği istemeye mi gidecez deidğimde gerekirse gider isteriz oğlanı alır geliriz abim dediği bile olmuştur :D

İşe ilk başladığım zamanlarda benim sigortamı ne zaman yapıcanız yarın birgün elden ayaktan düşünce kocamda ölünce ben nolucam bana kim bakıcak sosyal güvencem olsun artık dediğimde kızım korkma sana ölmeyen zengin koca bulucam diyende ta kendisidir :D

Bana benim gibi el değmemiş birini bulucaklarmış beni kendi elleriylen evlendirceklermiş öle diolar :D

Böle bana abi gibi davranan patronlarım olduğu için şükrediyorum ve onları gerçekten çok seviyorum :)

Sevgilim olmayabilir ama sevenlerimin olması beni mutlu etmeye yetiyor ;)

Herkesin sevme-sevilme günü kutlu olsunnn :)


2 Şubat 2013 Cumartesi

Büyük Konuşmak; kim, ben mi hiçte bile :D


Ben hiç büyük konuşmam ki kim demiş, pışığımııı yemiş :D
Pışığın ne olduğunu bilmemekle beraber küçükken aramızda pışığımı yeeee diyip suratımızı aptal şekillere soktuğumuzu hatırladım bak şimdi :D

Ben çok denedim kalbimi ne zaman bozsam, ne zaman fesatlansam, zorla! fıtratımın zıttı bir hareket yapmaya kalkışsam bir güç bana engel oluyor.

Bak ben dün daha çeyiz almıcam bida çeyize bişi koyarsam nolim diyodum ya bugün nolsa iyi :D

Bizim handa karşı büroda avukatın(eniştesi oluyor) yanında çalışan bir arkadaş var. Bana yardım eder misin elimdekileri asansöre taşımama dedi yardım istedi. İyi dedim çıktım dışarı gülle gibi bişi taşıyordu kız bu ne dedim.

Ya eniştem dedi hayır dağıtıyor Kuran dedi bende Yasin sandım ben çok okuduğum için aaa kız bana da versene dedim :)

Saolsun, Allah kabul etsin çıkardı verdi.

Bir güzel poşetinde, tertemiz..
Evelsi günkü aklım olsa ben bunu çeyizime kaldırırdım(malum dünkü aklım çeyiz parasını harcama kararı almıştı biliyonuz)

Yiğitliği boka sürmim dedim ama olmadı ben bunu kesinlikle çeyizime kaldırmalıyım benim çeyizde gül kokulu tesbihlerim, kendi ördüğüm dantelden seccadem bile var. İşin dini kısımları da hazır çeyizde :) Allah güzel günlerde kullanmak nasip etsin; gelin mevlüdümde bebek mevlütlerimde kullanayım inşalllahhhh :D

Taam len sen de şımarma çeyizime son eklediğim şey Kuranım oldu. Ben hala parayı harcamakta kararlıyım :D

Samsung S3 alıcam bebişim :D