22 Şubat 2010 Pazartesi

Tahmin Ettiğim Gibi..

Evet tahminim doğru çıktı ve kılpayı sınavı kaybettim hem de tam 89 kelime ile..


Bu bi kayıp mı diye sorarsanız hayır değil benim için bir başarı fakat bazı şeylerin vakti zamanı henüz gelmemiş die düşünüyorum 1 kelimeyle elenmemde de bir hayır vardır belki de.


Neyse sorun diil.Şuna eminim ki klavyem kuvvetli kendimi bir kez daha test ettim bu işte başarılıyım ve bu sınava yine girsem yine yazıcam.Bu sınavda yaşadığım olumsuzluğa ve elimin ciddi bir biçimde titremesine rağmen üstelikte vakit kaybı çok yaşamama rağmen 89 kelime yazabilmiş isem yine yaparım biliyorum.Nasibin vakti saati gelmemiş henüz :) adliyeden ekmek yemek şu an için nasibimde yokmuş ama olacak ;)


Artık daha tecrübeliyim;biliyorum ki kimseye güven yok,biliyorum ki şerefsizlik çok.Biliyorum ki buna aldırış etmeden kendi önüme bakıp yazıp geçmem gerekli.Bu hayatta bir düzen bir işleyiş olduğuna inananlardanım.Ben kendime durduk yere Fulyanna demiyorum zaten :) hayattaki her olumsuzluğun altında bir neden yattığına inanıyorum.Her kötülükten iyilik çıkartacak kadar kendimi teselli etme yeteneğine sahibim.Bu da benim için öyle.Belki de 90 yazıcaktım ve geçicektim ama adamlar beni yine eliyeceklerdi boşu boşuna beklemiş olucaktım.Zaten 90 kelime tamam  başarılı die geçiyor fakat 90 kelimeyle geçmiş olmayı istemezdim çok kelime yazmış olmam daha avantajlı olucaktı.Belki de birdaki alımda şartlar,koşullar daha güzel olucak belki başvuru yapan kişi daha az olucak ne bileyim bakıcaz görücez.Bu arada bu alım birdaha olur mu bilmiyorum yazın aynı sene içersinde 2 kez alım olacağını biliyor ve bu sınavı bekliyorduk fakat yeni bir alım sözkonusu değil.Her sene alım olduğunu da biliyorum sanırım bu sefer biraz daha fazla bekleyeceğim o olacak.Yaşım 35 olana kadar yolu var bu işin ben de Dicle abla gibi(6 kez girmiş) gireceğim bu işe alınana kadar.Fakat onun söyledği gibi ctrl+c,ctrl+v yapmayacağım.Bunun adı salaklık,kerizlik galiba olsun hiç önemli diil.Ben doğruluğumdan ödün vermiyeyim,vicdanen rahat olayım o yeter.Bu belki bir kayıp ve ben bu hayatta doğruluğumdan hep kaybediyorum sınav,iş filan diil herkonuda ya herkonuda.Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ve ben hep kovuldum :) çok doğru bir insan olaraktan çok alışık olduğum bi durum da .Kimbilir belki bigün biyerde birşeyleri kazanırım ;)


Bilgilendirici Not:Googledan zabıt katipliği ile ilgili arama yapan,yardıma ihtiyacı olan çok insan oluyor.Bi zamanlar onlardan biri de bendim.Şimdi bu insanları bilgilendirme amaçlı bir kaç bişi karalıyalım.


İzmir adliyesinde 2 kez sınava katıldım.İlk sınavda okullar sadece eğitim veren bilgi aktaran ilim veren kuruluşlar olamazlar .. diyen metin çıkmıştı.


Bu sınavda ise bir ailenin fertleri birbirlerini sevip sayarlar .. diyen cümle ile başlayan metin çıktı.


Zabıt katipliğinde yazdırılan metinler meslek liselerinde okutulan daktilografi ders kitabındaki metinlermiş.Ben düz lise mezunu biri olarak bu benim de bilmediğim bir durumdu öğrendim.


Netten(googledan) zabıt katipliğinde çıkan metinler derseniz ulaşırsınız.O metinleri elinizde bulundurun ve kendinizi deneyin toplam 105 metin var zaten.


Sınav 3 dk ve en az 90 kelime yazmanız gerekli.


Bazı adliyelerde büyük-küçük harf ve noktalama önemli iken İzmir Adliyesinde büyük-küçük harf ve noktalama işaretlerine dikkat edilmiyor bilginize.Bu tamamiyle gireceğiniz adliyenin komisyonu ile alakalı.Bize 2 sınavda dikkat etmeyin dediler ama birdahaki sefere hiç belli olmaz dikkat edin derler.Bu sınav anında kesinkes emin olacağınız bişi ona göre çalışın.

Sözlü mülakatta ise aileni soruyorlar,nerelisin,ne iş yaparsın,doğma büyüme nerde ikamet edersin gibi.


Sonra herkese sorulan fix;Atatürkün ilke ve inkilapları,Zabıt katibi olunca ne iş yapıcaksın söyle bakalm diyorlar bunları herkese söyletiyorlar.


Sonra inkilap tarihi ağırlıklı olmak üzere tarih ve güncel sorular soruluyor.


Yazın şu albay Dursun Çiçek(bu arada çok talihsiz bir olay ben askerin arkasındayım şahsi düşüncem budur arada sölemezsem çatlarım :) ) olayı ıslak imza ile ilgili bişi sorulmuştu.Hatta İlker Başbuğ'un sınavdan bir gün önce yaptığı basın açıklamasından bişi sorulmuştu.Ülke gündeminize,adli olaylara biraz aşina olun,HSYK,Anayasa Mahkemesi,Danıştay,Yargıtay bunlar nedir görevleri nelerdir gibi adli terimleri,görev ve yetkilerini bilin.


Bana bu sorulmadı ama ilk giren pek çok kişiye sorulmuştu.İçerden çıkanlar dışarıdakilere zaten komisyonun neler sorduğunu söylüyorlar o sırada çalışırsınız.


Bana Kabotaj Kanunu duydun mu demişlerdi yazın.Ben de içimden evet az önce mülakattan çıkanlardan duydum dedim :D
Neyse cevaplamıştık tabi bunu bilince tarihini de sordular.Bana başka soru sorulmamıştı.

Memurlar.nette forumları takip edin Türkiye genelinde hangi adliyede hangi metin yazdırılmış,sözlü mülakatta neler sorulmuş filan insanlar paylaşıyorlar.Onlarla bilgi alışverişinde bulunun.O sitede insanların şevkini kırmak için ben şu kadar kelime yazıyorum bu kadar kelime yazıyorum die atıp tutanlara ise aldanıp şevkinizi kırmayın.Emin olun o kadar fazla kelime yazamıyorlar.Zaten yazıyor olsalar forumda yorum yazıyor diil adliyede hakim önünde zabıt tutuyor olurlar :D

Bi site daha keşfettim;katipler.net buraya da takılabilirsiniz.Daha önce ucanparmaklar.com vardı ama orayı bu sefer kullanamadım.Bu sitede 1 dklık 3 dklık testler var girip klavye hızınızı test edebilirsiniz.Dk da kaç kelime yazma kapasiteniz var en azından bir aşina olursunuz.


Bu arada İzmir'de alım çok die Bartın'dan,Konya'dan gelen insanlar gördüm kardeşim gidin kendi memleketlerinizde sınava girin burayı da işgal etmeyin.Ben İzmirliyim gidip Van'da sınava girecek orada çalışmayı isteyecek halim yok.Zaten sınırlı bir alım var kuru kalabalık yaratmayın elalemin memleketinde.Madem kendine güvenin var Türkiye'nin öbür ucunda da yazsan girersin bu işe.Neymiş Konya 25 kişi İzmir 90 kişi alıyormuş.Ee be salak insan Konya nüfusuyla İzmir nüfusu da bir diil zaten bu işleri belirleyen adamlar kentin nüfus yoğunluğuna,bu işe başvuru yapabilecek kişi sayısına göre bir alım belirliyorlar zaten.Bu arada Konya'dan gelen kız elenmiş iyi olmuş.Yazın 85 le elenmiş şimdiyse 77 ile.


Ha birde bu sınava yazın girip 30 kelimeyle elenen hayatında bilgisayar ile yeni tanışan bir abla ise bu sefer 18 kelime ile elenmiş.Ee be güzel ablam tamam tanıştık seni sevdim oturup birlikte çay da içtim ama kusura bakma güzel ablam 18 kelimeyle katip olmayı düşünme birdaha sınav günü 1142 kişi kalabalık yaratmayın.Bu arada sadece 316 kişi geçebilmiş.Kuru kalabalığa bakar mısınız.


Ben 107 ve 89 kelime yazmış bir insan olarak kendime hala güvenemezken sen neyine güveniyorsun Allah aşkına.Neymiş kendilerini deneyeceklermiş kardeşim bi insanın klavyesi ya kuvvetlidir ya diildir.Bu çalışmayla filan olucak iş diil ben bu sınava hiç çalışmadım ben çünkü biliyorum ki benim kapasitem var.Ne kadar boş bir milletiz ya klavyesini kapan eli pcye dokunan adam koşup gelmesin bu sınava yaa..


Torpil arayan,sınav esnasında adilik yapan arkadaşlar siz de elinizi vicdanınıza koyun bir daha adileşmeyin oldu mu ?

18 Şubat 2010 Perşembe

Sardı Korkular.. :)


Aman sıkıldım.Beklemeyi hiç ama hiç sevmiyorum.Cumartesi günü uygulama sınavı var;şu zabıt katipliği olayı.Aynı şeyleri 2. kez yaşamak çok sıkıcı heleki bu sınava daha önce girip uygulama sınavını geçip,sözlü mülakatta komisyonun sorduğu her soruyu bilip,kılık kıyafet ve davranış biçiminiz gayet düzgün olmasına rağmen elenmişseniz yine uygulamayı geçerim fakat ya yine elerlerse endişesi taşırsınız.Hüsrana uğramak kötü bişi.Kazanamamış olsaydım derdim daha önce başaramadım bu sefer yaparım filan fakat kazanıpta elenince bir belirsizlik oluyor.Zaten nerde komisyonla alım varsa bu tamamiyle o komisyondakilerin kararına bağlı.Evet sonuç 3 beyefendinin ağzından çıkacak karara bağlı(İzmir Cumhuriyet Başsavcısı,Adalet Komisyonu Başkanı,Hakim)şimdi gidip bu amcaların elini mi öpeyim(bu arada çon tonton çok iyi insanlar hiç öle korkutucu bir yanları yoktu espri bile yapıyorlardı) sayın başsavcım valla bu işe  ihtiyacım var artık kendimi ispat etmek istiyorum,bak bu sınava yazın da girmiştim beni yorup durmayın ya alın ya da bida alım yapmayın,madem bida alım olacaktı bu 90 kişiyi de nie yazın almadınız Adalet Bakanlığı ne akla hizmet ediyorsun mu diyeyim.Saçma sapan işler.


İçimde biraz ümit vardı yazın yazdım geçtim şimdi yine geçerim diyordum fakat sınava başvuru yapan kişi sayısının 1142 kişi olduğunu görünce :S biraz ümidi kestim.


Yazın kadrolu ve sözleşmeli olmak üzere alım vardı ben kadroluya başvurmuştum ve başvuru yapan 450 kişiydi.Sözleşmeliye başvuru yapanlarsa 950 kişi filandı.


Kadrolu 40 sözleşmeli 150 kişi alınacaktı.
Yani sözleşmeliye başvuranlar benim rakibim diildi onlar kendi içinde değerlendirilmişlerdi.Şimdiyse sadece sözleşmeli kadro açmışlar ve alacakları kişi sadece 90 :S


Sadece sözleşmeli kadro açıldığı için herkes buraya yığıldı tabi :S  2 gündür rakiplerimi de göz önünde bulundurarak bu işe alınma yüzdesini hesaplıyorum da :D


Gerçi şöle bi durum vardı yazın 450 kişiden sadece 179 kişi uygulamayı geçebilmişti.Pek çok kişi kendini zaten baştan elemişti :)


Umarım bu sınavda da kendi kendini eleyen arkadaşımız çok olur da biz de daha az rakiple yarışırız :) neyse hakeden kazansın tabi.Önümüzdeki 10 günlük süreçte hayatımın bir dönüm noktası olabilir evkızıyken  zabıt katibi olabilir ya da yaşadığım rutin hayata devam edebilirim.Kurbanlık koyun gibi diken üzerinde yaşıyacağım bir 10 gün var önümde.Üstelik kazananlar Mayıs ayında göreve başlıcakmış.Mayıs;doğduğum ay ve sevmediğim kış ayından çıkış,baharın müjdecisi(çiçekler açıyor,kuşlar ciyk ciyk ötüyo ne güzel)olduğu için en sevdiğim aydır.O ay göreve başlarsam şayet kendime bir doğumgünü hediyesi vermiş olacağım.


Umarım sınav esnasında güzel bir klavye denk gelir ve parmaklarım da hızlı hızlı çalışır.O anki gürültü,kalabalık,klavye vızırtısı beni etkilemez gayet geniş bir insanım :) hade bakalım bana şans dileyin.

15 Şubat 2010 Pazartesi

Pembe Patikler(çarıklar)

Teknoloji velinimeti facebook saolsun.Sayesinde ilkokul ve ortaokul arkadaşlarımı bulmuş(lisedekilerle hiç kopmadık zaten),bazı arkadaşlarımı beni arayanlara iletişim adresimi vermek üzere vekil bırakarak üyeliğimi kapatmıştım :)

Ortaokuldan çok sevdiğim üç arkadaşımla görüşüyoruz(12 yıl aradan sonra)bayadır.Biri evlendi birini henüz yüzyüze görmek nasip olmadı.Diğer arkadaşla birlikte evli olan arkadaşımıza oturmaya gittik geçen gün.Kendisinin çok güzel elişleri var bu patikleri de örüp satıyormuş.Kızlar istediğinizi beğenin ve içinden alın dedi biz hemen pembe renkli olandan kaptık tabi :)

Ben güzel resim çekemiyorum :( ama bu çarığa benzeyen patikler resimde görüldüğünden çok daha güzel.Ben bayıldım keşke örebilsem :)

Bu arada örgü pek bilmiyorum ama örgücü ablalar bilir onlara tarif edeyim;bebek yeleği yakası örer gibi arttıra arttıra örülüyor dedi.Yanılmıyorsam örülüşü böyleymiş.İnş. ilerde kız evladım olur da bu patikleri ona giydiririm :)

6 Şubat 2010 Cumartesi

Acı Bir Gün :'(


Neresinden başlanılır ki böyle bişiyin.Ya da ne kadar düzgün cümle kurulabilir ki bilmiyorum.Bildiğim tek şey içimde bir korku yani tarifi bile olmıyan bişi.

Akşam saat 18:00 sularında bilgisayarımın başında klavye çalışıyordum zabıt katipliği için.O sırada klima da açıktı her zaman olduğu gibi.Annem ve halam mutfakta hamur işi ile uğraşıyorlardı.Halamlar bugün yolcu İstanbul'a geri dönüyorlar.Onlara yolluk bişiler hazırlıyorlardı.Odamın ışığı pır pır etti hani elektrik gider gelir gibi olur ya onun gibi bişi oldu.Ben de odanın ışığını kapattım,sandalyeyi çektim ve ampulu elimle gevşemiştir die çevirip sıkıştıracaktım ve işte tam o an ben elimi bile sürmeden çat die evin tüm elektrikleri gitti,bilgisayar kapandı,oda kapkaranlık oldu.Hemen annemlerin yanına mutfağa gittim.Oradan salona geçtik ve ben camdan dışarı baktım tüm sokakta mı gitti yoksa bizim elektrik mi  attı die evet elektrikler gitmemişti sadece bizim eve karanlık çökmüştü.Bu anlattığım şeyler 1 dk içinde filan oluyor bu arada.O sırada nasıl olduğunu anlıyamadım kim kime seslendi ne oldu hiç bilmiyorum bildiğim tek şey kendimi sokakta bulduğum oldu.Sanırım seslenen dayımdı ya da babam ya da kuzenlerden biri inanın bilmiyorum birisi bizim evin elektrik saatinin yandığını söylüyordu.Merdivenlerden indim ve  elektrik saatinin yandığını gördüm.Nasıl büyük bir tehlike bu;elektrik ve yangın üzerine su döksen ters :'( O sırada annem,babam,eniştem,halam onlar ne yapıyordu onu da bilmiyorum.Üzerimde pijamalar,Allahtan ayağımda çoraplarım varmış :'( halamın elleri hamurlu böle vaziyette hepimiz sokaktaydık.Ben salak salak çıtırtıyı dinleyip yangını izlerken dayım itfaiyeyi arıyordu ve Allah razı olsun ki çok kısa bir sürede geldiler.Fakat müdahale edemediler onlar gelirken Tedaşı da aramışlar(elektrikle ilgili bir durum olduğunda itfaiye tedaş ile irtibata zaten hemen geçiyormuş aklınızda olsun) arkalarından hemen tedaş ve polisler de geldi.Ne zaman bi siren sesi duysam benim ciğerim yanar ister ambulans olsun ister itfaiye ister polis olsun bi acı vardır orada iyi bilirim :'( Siren sesini duyan komşularımız dışarı çıktılar herkes Allah razı olsun "soğukta beklemeyin bize gelin,bize gelin" filan diyordu çünkü hava çok soğuktu ve ben üşüyordum :'( kafamı çevirdim ev halkının üstüne başına baktım halamın ayağında çorap yoktu  en çok ta o koydu yaşlı kadın,misafir ve bugün saat 23:00 te gidecekler.Onlarda sokakta kaldı hala çoraplarımı vereyim mi dedim kız git ben Siva'ın soğunu yemiş insanım;İzmir soğuk mu deli enik diyo  :) Sivaslı bir şiveyle sölüyo tabi kıyamam ya..

Elektrik saatimiz değişti evimize girdik çok kısa bir süre yarım saat kadar dışarıda kaldık ama o korku,o üşüme,o acı anlatılamaz Allah kimseye yaşatmasın böyle felaketleri.

Bugünkü şey beni çok yordu ve inanın kalbime,sinir sistemime çok ağır bir darbe olarak indi.Çünkü 29 0cak 2007  günü bugünden çok daha büyük bir acı yaşamıştık ve onu yarım saatte diil 3 gün donarak atlatabilmiştik.

Bundan tam 3 sene önce yine böyle soğuk bir kış günü henüz bekar olan arkadaşım Birgül,ablam,annem ve ben bizim odada oturuyorduk yine klima açık yine pc açıktı.Bizim elektrikler atmıştı(sonradan öğrendik ki dayım şalteri indirmiş) aynı bugünkü gibi ve bir anda o karanlıkta biz evin çıkış kapısına doğru yönelirken bugünkünden daha acı çığlıklar duyuluyordu;"dışarı çıkın eviniz yanıyor" ve akşamın 20:00 idi iyi ki uykuda yakalanmamıştık yoksa biz de yanabilirdik. Yine o gün de bugünkü gibi pijamalarla filan sokakta bulmuştuk kendimizi ve o gün de ayağımda çoraplarım vardı ama itfaiyenin sıktığı sulardan sokak bir göle dönmüştü ve benim ayaklarım sular içinde kalmıştı ve o günde bugünkü gibi titriyordum :'( dostum Birgül'ün evden çorap getirdiğini ceket getirdiğini hatırlıyorum.O gece konu komşuya dağılmıştık.Ablam işe gidicekti sabah.Saolsun patronu bile o gece eşiyle koşup geldi bize.O günkü yangın soba bacasından çıkmıştı.Şu bildiğiniz kurum dediğimiz şey var ya siyah siyah işte onun baca içersinde tutuşmasıyla çıkmış ve küçük bir kıvılcım bir anda tüm evimizi kaplamıştı ve biz o yangında evimizi kaybettik.

Bizim ev 3 katlı bi bina.Eski tarz bir yapı.Alt katta anneannem,ortada biz,üstte dayımlar otururdu ben kendimi bildim bileli.Ama o yangında üst katımız yok oldu gözümüzün önünde.Küçücük bir kıvılcımdı ya kıvılcımdı sadece;evimizi yuttu.İçindeki tüm anılarımızı da tabi;biz bu evde doğup büyüdük çünkü.Üst katın yanmış olması,bizim evsiz kalmamış oluşumuz hiç önemli diil bu binada komple anılar var;merdivenlerin demir  parmaklıkları bile benim için çok değerli çünkü biz küçükken oradan kayardık hatırlıyorum :( 

O zaman yangın soba bacasından kaynaklı olduğu için 2 gün soba yakmamamızı söyledi yetkililer.Üstelik ev yangın söndürme çalışmaları sırasında sanırım 3 itfaiye arabası su yemişti ve bina ıslanmıştı bu nedenle bina kurumadan elektrikte vermediler doğal olarak.Bu da demek oluyor ki kışın ortasında donmak,hayatın durması bir nevi;tv yok,klima yok,bilgisayar yok en önemlisi soba yok.Gece geç vakit evimize gelip yatıyorduk sabah erkenden komşulara kahvaltıya gidiyorduk ev buz gibi çünkü.Akşama kadar bir o komşuda bir bu komşuda vakit geçiriyorduk.Allah razı olsun ki o zaman da itfaiye çok erken gelmişti ama yine de kurtaramamıştık.Canımız sağolsun dedik ve başımızı sokacak evlerimiz olduğu için şükrettik işte ben böyle bir acıyı atlattığım için bugünkü o elektrik saatindeki yangın beni alt üst etti sinir sistemimi bozdu,tamir olmak bilmeyen psikolojimi daha kötü etti.Allah böyle acıları,felaketleri kimseye yaşatmasın.Ben haberlerde görürdüm yangın felaketini ve küçücük bir kıvılcım nasıl olur da söndürülemez derdim şaka gibi gelirdi bana ama bu anlattığım uzun şeyler o kadar anlıkki bir an ya sadece bir an.Yangın bir anda çıkmış ve büyümüştü ama yaklaşık 3 saatte söndürülebilmişti.Bu acı gözlerinin önünde oluyor anıların yok oluyor küle dönüyor yaa ötesi var mı ve elinden bişi gelmiyor.

O olayın resimleri mevcut bende bazı nedenlerden dolayı bilgisayarımda hala saklarım(saklamak bana çok zevk verdiğinden değil)O resimleri ben çekmedim zaten hangi insanın aklına gelirki don paça dışarı çıkmışken aa ben evimiz yanıyor bir fotoğraf çekeyim die.Hatta çekene de gıcık olmuştum ama o da işini yapıyordu sonuçta.Yerel bir gazetenin fotoğrafçısıydı galiba çeken;kendisinden cdyi almıştık olayın ardından o nedenle olayın acı izleri bilgisayarımda mevcut.Resimde bir pencere görünüyor orası kuzenlerimin odasıydı.Duvarda ayıcıklı duvar kağıtları filan vardı gün aydınlandığında onları kapkara gördüm özellikle o oda bana çok koydu benim odamın tam üstü oluyor zaten orası.Evin çatısı die bişi kalmadı şu an hala yıldızlar seyredilebilir vaziyette.



Şu an aklını kaybetmiş sersem gibi bir durumdayım.Elim yazıyor fakat bu olayı anlat deseniz dilim suskun söylemiyor hani dilini yutmuş derler ya aynen öyle.İyi ki klavye var yazıp rahatlayabiliyorum en azından.Bugün halamlarda gittiler yarın sabah Allah izin verirse varacaklar;İstanbul'da kar varmış inş. yolda kalmazlar benim yaşlı tontonum yeteri kadar üzüldü zaten.Onların gidişi de çok üzdü 15 gündür alışmıştık halamın küfürlerine :) halam aynı Recep İvediğin babaannesi gibi bi kadın da uff işte böyle gülmeye çalışıyorum.


Yangın felaketini yaşamış biri olarak Allah kimseye deprem sel,yangın,elektrik çarpması gibi şeyler yaşatmasın diyorum.

Yaşatmasın ama eğer böle bir şey yaşarsanız elektrik şalterinizi kapatın ve o ortamı terkedin ha bu sırada 110 u aramayı unutmayın(onlar sanırım haber verdiği için tedaş,polis,ambulans hepsi siz aramasanızda zaten olay yerinde oluyorlar).Mümkünse bunların hepsini bi kaç sn. içinde yapın.İtfaiyeden şikayet eder herkes geç geldiği için suçlanırlar ama ben hakkını yiyemeyeceğim 2 kez yangın felaketi yaşadık ve çok kısa bir sürede buradaydılar Allah hepsinden razı olsun adamların yangının içine daldıklarına ve kapkara olarak dışarı çıktıklarına şahit oldum.




Soba bacasından çıkan yangını önlemek için bacalarınızı temizletin,tıkanıklık varmı kontrol ettirin,edin.Bizim bugünkü yangın elektrikten çıktı halbuki evimizin elektirk saati,tüm tesisatı bi kaç sene önce değişmişti,yenilenmişti çünkü eski bir yapı dedim ya ona rağmen aynı anda fırın,klima,pc,tv,buzdolabı,sebil sanırım kaldırmadı o nedenle çıktı yani.Şu an odada buz gibi donuyorum klimayı açmaya korkuyorum,laptopu alıp sobanın yanına gidip oradan yazmak istiyorum ama şarjı bitik ve ben fişi prize takmaya korkuyorum evet böle paranoyak haller yaşıyorum umarım bikaç saat sonra geçer.Elektrik zaten benim en korktuğum şeydir.Seneler önce teyzemin evinde süpürge tutucaktım ve fişi prize takar takmaz fiş elimde patlamıştı ateş çıkararak ve hani Hababam Sınıfı filminde deney yaparlarda"boom" patlar ve herkes simsiyah olur ya aynı onun gibi benim de elim kapkara olmuştu o korkudan dolayı ben fiş-priz dedin miydi korkarım fişi prize takar kaçarım :) hem sonra bir komşumuzun oğlunu elektrik çarptı ve bedeni Allah'ım kimselere vermesin renk değiştirdi şu an hala bitkisel hayatta gibi yaşıyor sizin anlayacağınız elektrikten aklım çıkıyor Allahım inş. böle bi kaza bela vermezsin bida yoksa aklımı alacak bu elektrik;zaten yarım bi aklım var.